11 Aralık 2014 Perşembe

Kornea Hastalıkları ve Kornea Nakli

Kornea Hastalıkları

Keratit: Korneanın iltihaplanması durumuna keratit adı verilir. Birden farklı çeşidi ve sebebi bulunmaktadır. Hastalığın erken teşhisi tedavisi için oldukça önemlidir.
Keratokonus: Keratokonus gözün en önde yerleşimli saydam tabakasının yani korneanın, ilerleyici incelme ve sivrileşmesiyle görülen hastalığıdır.
Hastalar genellikle ergenlik döneminde başlayan hastalıktan 20'li yaşlarında haberdar olurlar. 20–40 yaş arasında ilerleme gösteren hastalıklar, 40 yaştan sonra durağan döneme girer. Günümüzde keratokonus hastalığı batı toplumlarında her 2000 kişiden birinde görülmektedir. Keratokonus'un görülme sıklığı her geçen yıl daha da artmaktadır. İlerleyen miyop ve astigmat, kornea incelmesi ve sivrileşmesi ile belirti vermeye başlayan keratokonus hastalığına, çok özel tetkiklerle erken dönemde teşhis konulabilir.
Kuru Göz Sendromu: Gözyaşı eksikliğine bağlı gelişen göz kuruluğundan kaynaklanır. Belirtileri gözde batma, kızarıklık ve sürekli yabancı cisim hissidir.

Kornea Abrazyonu ve Erezyonu:

Kornea Abrazyonu
Kornea abrazyonu epiteldeki bir yaralanmadır (çizik, sıyrılma veya kesik). Abrazyonlar genellikle tırnakla, kağıtla, makyaj fırçalarıyla çizme; ağaç veya çalı dalıyla sıyrılma ve gözün ovuşturulmasından kaynaklanır. Göz kuruluğu gibi bazı göz hastalıkları abrazyon olasılığını artırır.

Kornea Abrazyonunun Semptomları

Kornea abrazyonu semptomları:
  • Göze bir şey kaçması hissi;
  • Gözde ağrı ve acı
  • Göz kızarıklığı
  • Işığa hassasiyet
  • Göz yaşarması
  • Bulanık görüş
Kornea Abrazyonu Tanısı
Korneadaki bir abrazyonu saptamak amacıyla yaranın vurgulanması için göz hekiminiz fluorescein (florasin) adlı özel bir boya kullanır.
Kornea Abrazyonu Tedavisi
  • Göz kırpmayla yaranın tahriş edilmesini önlemek için yaralanan gözün kapatılması
  • Göz kapağı ile abrazyon arasında rahatlatıcı bir tabaka oluşturmak amacıyla, göze kayganlaştırıcı göz damlası veya merhem uygulanması
  • Enfeksiyonu önlemek amacıyla antibiyotik kullanımı
  • Ağrıyı hafifletmek için göz bebeğinin büyütülmesi (genişletme)
  • İyileşmeye yardımcı olacak özel bir kontakt lens kullanımı
Kornea Erezyonu
Kornea erozyonu, korneanın yüzey katmanının (epitel) alttaki dokuya zayıf bağlanmasından kaynaklanır. Bu durum genellikle daha önce abrazyon görülen bir bölgede meydana gelir ve genellikle sabah uyandıktan sonra kendiliğinden ortaya çıkar.
Kornea Erozyonunun Semptomları
Semptomlar kornea abrazyonu semptomlarına benzer:
  • Göze bir şey kaçması hissi
  • Gözde ağrı ve acı
  • Göz kızarıklığı
  • Işığa hassasiyet
  • Göz yaşarması
  • Bulanık görüş
Bu semptomlar, genellikle uyandıktan sonra fark edilir ve tekrar etme eğilimi gösterir.
Kornea Erozyonunun Tedavisi
Tedavi, kornea abrazyonuyla aynıdır; ancak buna ek olarak tuz çözeltili göz damlası veya merhem de uygulanır. Kornea erozyonu tekrar ederse, şu unsurları kapsayan ek tedavi gerekebilir:
  • Ağrının azaltılması ve iyileşmenin hızlandırılması için özel kontakt lens kullanımı
  • Zarar gören epitelin dikkatle çıkarılması
  • Lazer kullanarak küçük bir kornea hücresi tabakasının çıkarılması
  • Üst kornea hücresi tabakasıyla alttaki kornea tabakası arasında daha güçlü bağ oluşumunu desteklemek amacıyla, kornea yüzeyinde küçük delikler oluşturulmasını içeren ön stromal ponksiyon prosedürünün uygulanması
Kornea Abrazyonu ve Erozyonunun Önlenmesi
Maksimum koruma için:
  • Elektrikli aletleri kullanırken, çim biçerken ve diğer bahçe işleriyle ilgilenirken, spor yaparken, tahta ve çelikle çalışırken uygun göz koruyucularını kullanın.
  • Bebeğinizin veya küçük çocuğunuzun tırnaklarını düzenli olarak kesin.
  • Kontakt lenslerinizin bakımı ve kullanımı konusunda göz hekiminizin talimatlarını uygulayın.

Konjonktivit

Konjonktiva, göz kapaklarının iç kısmını ve gözlerin beyaz kısmını (sklera) kaplayan, ince ve şeffaf bir zardır. Bu ince ve saydam zarın iltihabına konjonktivit denilmektedir.
Konjonktivit kan damarları daha büyük ve belirgin hale gelerek gözlerinizin kırmızı görünmesine neden olur. Tek ya da her iki gözde oluşabilir.
Konjonktivitin belirtileri nelerdir?
  • Sulanmada artış
  • Gözde ağrı
  • Gözde kaşıntı
  • Aşırı çapaklanma
  • Sabahları kirpiklerde kabuklanma
Konjonktivite yol açan unsurlar nelerdir?
  • Enfeksiyonlar (viral ve bakteriyel)
  • Alerjiler
  • Çevresel faktörler
Konjonktivit Tedavisi:
Drenajı ya da rahatsızlığı en aza indirmeye yardımcı olmak için, göz hekiminiz reçeteli göz damlaları önerebilir. Tedavinin gerçekleşebilmesi için zamanında ve doğru antibiyotik tedavisi önemlidir.
Bakteriyel ya da viral bulaşıcı konjonktivit, gözlerde drenaj sırasında yüksek düzeyde bulaşıcıdır.
Kornea Muayene Yöntemleri
Kornea Muayene YöntemleriGöz hekimi olmayan bir kişi lokal ışık ile kornea saydamlığını, yüzeyinin parlaklığını, kornea yaralanmalarını, pamuk bir çubuk yardımı ile kornea duyarlığını değerlendirebilir. Göz hekimleri kornea morfolojisi ve fonksiyonunu değerlendirmek için bazı cihazlar kullanırlar;
  • Biyomikroskopi: Kornea ve ön segmente ait diğer yapıların binoküler olarak incelenmesine yarar. Değişik kalınlıktaki ışık demetleri değişik açılardan gönderilerek biyomikroskobun büyütmesi altında kornea incelenebilir. Rutinde en sık kullanılan muayene yöntemidir.
  • Keratometri: Korneanın kırma gücünün ölçülmesidir. Kontakt lens ve göz içi lens implantasyonu uygulaması öncesinde kullanılır.
  • Topografi: Korneanın ön yüzünün topografik analizinde kullanılır.
  • Pakimetri: Kornea kalınlığının ölçümüdür.
  • Speküler mikroskopi: Endotel hücre sayısı ve yapısını gösterir.
  • Esteziometri: Kornea duyarlılığının değerlendirilmesinde yararlanılır.
  • Korneanın boyanarak muayenesi: Kornea yüzeyindeki defektler "floresseine ve rose bengal" solüsyonu ile görülebilir.
Kornea Nakli
Kornea, gözün en ön kısmında yer alan, ışığı odaklama ve gözü dış etkenlerden koruma görevine sahip, görme işlevinde büyük rolü olan, gözün eğimli saydam tabakasıdır ve gözün en önemli kırıcı merceğidir. Korneanın saydamlığı birçok hastalık tarafından bozulabilir. Bu hastalıklar doğuştan, genetik kökenli veya mikrobik olabilir. Keratokonus gibi bazı hastalıklar ise korneanın şeklini değiştirilerek kornea naklini gerekli kılabilirler. 
Kornea Nakli Tedavisi
 Kornea Nakli ameliyatları konusunda uzman göz hekimleri tarafından en küçük göz ameliyatından komplike göz cerrahilerine kadar tüm göz ameliyatlarının son teknolojiye sahip cihazlarla yapılmasına olanak sağlayan eksiksiz cihaz zinciriyle donatılmış ameliyathanelerinde yapılmaktadır.

Refraktif Cerrahi (Kırma Kusurları) SMILE Lazer Yöntemi

Lazerde 3. Nesil Teknoloji SMILE Yöntemi

Miyop ve astigmat tedavisinde kişiye özel bıçaksız SMILE lazer yöntemi ile, miyopta -10 numaraya kadar, astigmatta -5 numaraya kadar tedavi edilebilme imkanı sağlıyor. Darbeye ve basınca maruz kalma riski bulunan sporcu ve meslek grupları için ideal tedavi yöntemidir.
SMILE Lazer Yönteminin Özellikleri:
    Femto Lasik-Smile | Tedavi Seçenekleri
  • Miyopta -10, astigmatta -5 numaraya kadar tedavi
  • Kornea biyomekaniğinde üstün koruma
  • İnce kornea yapısına uygunluk
  • Kapalı cerrahi tekniği ile flepsiz operasyon kolaylığı
  • Tek adımda ameliyat
  • Güvenli iyileşme
  • 500 kHz ile en hızlı lazer teknolojisi
  • Doğala en yakın sonuç
SMILE Lazer Tedavi Yönteminin Aşamaları:
  1. Zeiss Visumax Femtosaniye teknolojisi ile gözün ön tabakası (kornea) içerisinde tek adımda ince bir Lentikül (disk şeklinde doku) oluşturulur.
  2. Cerrah, oluşturulan lentikülü korneada açılan 3.8'lik açıklıktan kornea dışına çıkarır. Herhangi bir flep (kapakçık) kesmeye gerek yoktur.
  3. Göz içerisinde oluşturulan lentitkülün çıkarılması sonucu korneanın şekli değiştirilerek gözdeki kırma kusuru düzeltilir. Herhangi bir flep oluşturulmaması sebebi ile kornea biyomekaniği diğer lazer cerrahilerine oranla daha az etkilenir. Lazer cerrahileri sonrası en güçlü kornea biyomekaniği SMILE tekniği sonrası elde edilir.

Bıçaksız lazer Intralase LASIK

Lazer | Tedavi SeçenekleriIntralase LASIK; miyop, hipermetrop, astigmat gibi kırma kusurlarının refraktif cerrahi ile tedavisinde kullanılan yeni bir teknolojidir. Intralase, bilgisayar kontrolünde lazerle ameliyatın başarısını etkileyen en önemli aşaması olan flebin (korneada ince bir kesi ile kapakçık açılması) istenilen kalitede ve lazer ışınlarıyla bıçaksız olarak oluşturulmasını sağlar. Flebn bıçak yerine lazer ışığı ile oluşturulması riskleri en aza indirmektedir. Intralase LASIK kişiye özel fleb oluşturma imkanı vererek ameliyatta elde edilecek başarıyı artırmaktadır. Intralase ile fleb oluşturma, kornea özellikleri nedeniyle bazı hastalara doktorlarımızca özellikle önerilmektedir.
Lazer tedavisi için bir göze bıçak kullanılarak, diğer göze ise son jenerasyon teknoloji Intralase yöntemi ile fleb (kapak kesesi) açılan hastaların kontrol edildiği bir çalışmada, Intralase uygulaması kullanılan gözdeki görüşün, diğer göze oranla 3 kat daha başarılı olduğu görülmüştür.
Bıçaklı Lazer ile;
  1. Planlanamayan cerrahi sonuçları, fleb yırtıkları,
  2. İnce kornea yapısı olan kişilerde yüksek risk
  3. iLASIK TedavisiGöz numarası yüksek kişilere tedavinin uygulanamaması
  4. Kuru göz oluşumunda daha yüksek risk
Bıçaksız Intralase Lazer ile;
  1. İnce kornea yapısı olanlarda mükemmel sonuç, yüksek başarı, düşük risk, istenilen kalınlıkta fleb oluşturma olanağı
  2. Göz numarası yüksek kişilerde lazer olma şansı
  3. Operasyon sonrası göz kuruluğu oluşumunda düşük risk
Adım Adım iLASIK Tedavisi:
iLASIK Tedavisiİlk aşamada Wavescan teknolojisi ile kişisel görüş profili hazırlanır.
Daha sonra Intralase ile bıçak kullanılmadan kornea flebi oluşturulur. Artık görüş iLASIK uygulaması çerçevesinde düzeltilebilir.
Göze yollanan ışıktan yansıyan bilgiler özel bir kamerayla algılanır. Bu bilgiler lazere gönderilerek planlanan tedavi uygulanır. Kişiye özel tedavi (Advanced CustomVue™) uygulamasının tercih edilme sebeplerinden biri de Wavefront aberometresinde kişiye özel, birebir, üç boyutlu görme haritasının çıkartılabilmesidir.
iLASIK Tedavisi
Lazer tedavisinde cihazın gözün planlanan noktasına atış yapması çok önemlidir. 
Bu yüzden cihaz ile gözün arasında dijital bir kilitleme sistemi (eye tracker) olması gerekir.
Wavefront tedavisinde ölçümler otururken, tedavi ise yatar pozisyonda gerçekleşir. Bu pozisyonda iken gözde küçük bir dönme hareketi oluşabilir. Kişinin iris tabakası lazer cihazı tarafından algılanarak gözdeki en ufak dönme hareketleri dahi tespit edebilmektedir. Bu teknoloji, bildiğimiz göz takip sistemlerinden farklı olarak gözün kendi ekseni etrafındaki hareketlerini de takip edebilmektedir.

Lazer Ameliyat Aşamaları ADIM ADIM LAZER TEDAVİSİ

1. Adım: Tetkikler
Topografi tetkikleri ile ayrıntılı olarak gözün kornea tabakasının topografik haritası belirlenir. Pakimetre ile kornea kalınlığının ölçümü yapılır. Kornea kalınlığı, uygulanacak cerrahi yöntemin seçilmesinde göz numarası kadar önemli bir parametredir.
2. Adım: Muayene
Lazer | Muayene ve TetkiklerDetaylı lazer muayene: Yukarıda belirtilen üç aşamadaki tetkiklerden sonra bu veriler eşliğinde ayrıntılı göz muayenesi yapılır. Muayenede görme keskinliği, numaralar ve bağlayıcı ölçümler belirlenir. Biyomikroskobik muayene yapılır ve son olarak göz tansiyonu ölçülür.
Yaş, şeker, guatr, yüksek tansiyon gibi sistemik hastalıkların varlığı ayrıntılı olarak sorgulanır. İhtiyaca göre Wavefront veya Topolazer ileri tetkikleri yapılır.
3. Adım: Damlalı göz muayenesi
Göz bebeklerini genişleten bir damla damlatılıp yaklaşık 30 dakika bekletildikten sonra göz numaraları tekrar tespit edilir ve ayrıntılı olarak göz bebeğinden göz dibi (retina damar ve sinir tabakası) muayenesi yapılır. Retinada incelme, yırtık, delik gibi riskli alanlar varsa bu bölgeler argon lazer yöntemi ile korumaya alınır. Argon lazer uygulaması excimer lazer tedavisinin 3 hafta ertelenmesini gerektirebilir; ancak tedaviye engel değildir. Daha güvenli bir uygulama sağlar.
Yaklaşık olarak 2-3 saat kadar süren tüm bu muayene ve analizler sonucu elde edilen veriler, refraktif cerrahlar tarafından değerlendirilerek en uygun tedavi yöntemine karar verilir. Damlalı muayene nedeniyle göz bebekleri büyüdüğünden ve normal haline dönmesi için bir süre beklenmesi gerektiğinden lazer tedavisi aynı gün yapılamayabilir. Ameliyat için en erken bir gün sonrasına randevu verilir.

Lazer olacak hastaların dikkatine!

Tedavi öncesi
Lazer | Muayene ve TetkiklerLASIK tedavisi çok kısa süren ve hasta açısından zorluğu olmayan bir tedavi olduğu için ameliyat endişesi ve stres yaşamaya gerek yoktur. Hastanın, tedavi günü yemek yemesinde hiçbir sakınca yoktur.
Hasta sadece;
  • Göz makyajı yapmamalı,
  • Parfüm kullanmamalı,
  • Kan sulandırıcı ilaçlar içmemelidir.
Tedavi sırası
Hasta lazer odasına girdiğinde özel lazer yatağına sırtüstü uzanması istenir. Gözüne steril bir örtü örtülür, ardından tedavi süresince gözlerini kırpmaması için özel ve güvenli bir aparatla göz kapakları aralanır. Lazer tedavisi her bir göz için yaklaşık 4-5 dakika kadar sürer, ağrı ve acı hissedilmez. Hastanın tedavi boyunca rahat olması ve doktorun talimatlarına uyması çok önemlidir. Hasta, tedavi bittikten sonra lazer odasından gözleri bandajlanmadan çıkar.
Tedavi sonrası ilk 24 saat
Lazer | Tedavi SonrasıLazer tedavisi tamamlanan hasta, yaklaşık yarım saat süre ile bekletilir ve kontrol muayenesine alınır. Hasta, bu kontrolden sonra hastanemizden ayrılabilir. İlk gün; bulanık görme ve gözlerde 3- 4 saat batma, yanma ve sulanma olması normaldir. İlaç kullanımına doktorun tavsiye ettiği şekilde dikkat edilmesi gerekmektedir. Lazer sonrası baş ağrısı hissedilmesi durumunda kan sulandırıcı özelliği "olmayan" bir ağrı kesici alınabilir. Ameliyat olunduğu gün araba kullanılmasını ve işe gidilmesini önermemekteyiz. Tozlu ortamda bulunmaktan kaçınılmalı, tedavi edilen göz ilk 24 saat süresince ovalanmamalı, kaşınmamalı, ellenmemeli, yüz yıkanmamalı ve banyo yapılmamalıdır. İlk günlerde göze sabun ve şampuan kaçmamasına dikkat edilmelidir. Operasyonun ertesi günü sosyal ve iş yaşantısını kısıtlayacak herhangi bir yan etki kalmaz. Ertesi gün yapılacak doktor kontrolünde gözün yüzeyindeki saydam bölgede kırışıklık tespit edilirse veya fleb altında bir reaksiyon söz konusu olursa fleb altının yıkanması gerekebilir. Ancak bu işlem ameliyattan daha kolay bir uygulamadır. Ameliyattan sonra yaklaşık 3 - 6 ay süre ile doktorun önereceği bir suni göz yaşı damlası kullanılmalıdır.

Kırma Kusurları (LAZER) Kimler Lazer Ameliyatı Olabilir?

Kırma Kusurları (LAZER)

Miyop, hipermetrop ve astigmatın tedavisinde kullanılan ve refraktif cerrahide bütün dünyada uygulanan en yaygın yöntem LAZER'dir.
Kimler Lazer Ameliyatı Olabilir?
  • 18 yaşın üzerinde olan, gözlük veya lens kullananlar,
  • Göz dereceleri son 1 yılda 0,50 diyoptriden fazla değişmemiş olanlar,
  • - 10 diyoptriye kadar miyopisi olanlar,
  • - 6 diyoptriye kadar astigmatı, +4 diyoptriye kadar hipermetropisi olanlar,
  • Kornea dokusu kalınlığı yeterli olanlar,
  • Diyabet, romatizma gibi sistematik hastalığı bulunmayanlar,
  • Gözlerinde başka herhangi bir hastalık (keratokonus, göz tansiyonu vb.) bulunmayanlar,
  • Yapılacak ön muayene ve tetkikler neticesinde, göz yapısı ameliyata uygun bulunan kişiler lazerle tedavi edilebilmektedir.

Göz Testleri Görme Testi Renk Körlüğü Testi Amsler Grid Testi

Görme Testi - 1

Eğer görme bozukluğunuz olduğuna inanıyorsanız bu tablo size fikir verebilir. Yapmanız gereken tek şey monitörünüzün büyüklüğüne ve ekran çözünürlüğüne göre monitörden ne kadar uzaklaşacağınızı saptamak. Sonra sayılar ve harfleri en üst sıradan en alt sıraya kadar sırayla bir gözünüzü kapatarak okumaya çalışmak. Eğer okumakta zorlanıyorsanız hemen bir göz hekimine başvurmalısınız.
 
Ekran çözünürlüğüne göre bakma uzaklığınız,
Ekran Büyüklüğü640x480800x600
14 inç5.5 m4.0 m
15 inç6.0 m4.5 m
17 inç7.0 m5.5 m
Bu ölçüm hiç bir durumda bir hekimin yapacağı kontrol yerine geçmez.

Görme Testi - 2

Görme testi 1 de yapmış olduğunuz uygulamanın aynısını burada da yapınız. Eğer aynı sorunu tekrar yaşarsanız bir göz hekimine başvurunuz. Bu ölçüm hiçbir durumda bir hekimin yapacağı kontrol yerine geçmez. Egegöz ailesi olarak sağlıklı günler dileriz.

Sol taraftaki renkli daireler içinde sayılar var. Okuyabiliyorsanız renk körü değilsiniz. Okuyamadıysanız renk körlüğünüz olabilir, hemen bir göz hekimine gitmenizi tavsiye ederiz.
Sol tarafta yazan sayılar soldan sağa sırası ile;
12 - 5 - 6 - 7





Amsler Grid Testi

Amsler Grid Testi rutin bir göz muayenesinin karşılığı olmasa da Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonu (AMD) hastalığının erken belirtilerini evde kendinizin uygulayarak tespit etmenizi sağlayacak bir şemadır. 40 yaş üzeri herkesin bu testi uygulamasını tavsiye ederiz.
Uygulama şekli aşağıdaki aşamaları sırası ile yapınız;
  • Normalde okumak için kullandığınız gözlük yada kontaktlens varsa takınız.
  • Bir gözünüzü elinizle kapatın ve açık olan gözle tam ortadaki noktaya odaklanın. Şemada yeralan büyük karenin her 4 köşesini de görüp görmediğinize dikkat edin. Her iki gözünüz için ayrı ayrı uygulamayı tekrarlayın.
  • Eğer her köşeyi göremiyor yada çizgilerde dalgalanma, kırılma, bulanıklık görüyorsanız, sizde yaşa bağlı makula dejenerasyonu hastalığı belirtileri var olabilir. En kısa zamanda Retina Hastalıkları uzmanı bir göz hekimine başvurunuz.

Fotodinamik Tedavi Nedit ?

Tıpta “yaşa bağlı makula dejenerasyonu” (SMD) diye adlandırılan yaşlılarda görme merkezi körlüğü, sık görülen ve yaşam kalitesini azaltan sağlık sorunlarından birini oluşturuyor. Başlangıçta bir bulgu vermese de “görme merkezi körlüğü” ilerlediği zaman, görme azalması, eğri görme ve düz çizgileri kırık görme şikayetine neden oluyor. 
Gözümüzün içinde görmemizi sağlayan ve fotoğraf makinesinin filmine benzer sinir tabakasının en hassas noktasını, tam ortasında bulunan görme merkezi (makula) denilen kısım oluşturuyor. Okumamızı ve uzaktaki insanı tanımamızı bu görme merkezi sağlıyor. Yaşa bağlı makula dejenerasyonu ile bu görme merkezindeki hücrelerde bozulma oluyor. Buna ek olarak görme merkezinin altında damar yumağı şeklinde görmeyi engelleyen bir leke oluşuyor. Bu leke kanamaya neden olabiliyor. Görme alanının merkezinde görme azalmasına sebep oluyor. Görme alanının kenar kısımları hastalığın en ileri döneminde de sağlam kalıyor. 
Laser Tedavisi (Fotodinamik Tedavi)
Erken teşhis, yaşlılardaki görme merkezi körlüğünün tedavisindeki en önemli adım sayılıyor. Druzen denilen lekelerin bulunduğu ilk safhada acil tedavi gerekmiyor. Ancak, hasta, dikkatli bir şekilde takip ediliyor. Bu sürede görme merkezini besleyen birtakım vitaminli özel ilaçlar kullanılıyor. Teşhis ve tedavi açısından görme merkezini kör eden ve kanamaya sebep olabilen “subretinal membran” denilen damar yumağının başlangıcını tespit etmek büyük önem taşıyor. Bu leke merkezi tutmadığı zaman laser tedavisi uygulanıyor. Merkezi tuttuğunda ise tedavi son derece zorlaşıyor. Bu durumda ilaçlı özel laser tedavileri uygulamak gerekiyor. 

PRK Nedir ? Wavefront PRK ? PRK kimlere uygulanır?

PRK’ nın açılımı Photorefraktif Keratektomidir. PRK da LASIK  gibi kırma kusurunu düzeltici bir tedavi yöntemidir. Halen en yaygın şekilde kullanılan Lasik tekniğinden farklı olarak PRK yönteminde flep adı verilen ince tabaka oluşturulmaz, lazer direkt olarak dış yüzeyden başlar. PRK operasyonu kornea nın en üstündeki epitel olarak adlandırılan ince canlı doku sıyrılarak alttaki yatak dokuya Excimer Lazerin uygulanması işlemidir. Operasyonun bitiminde kornea yüzeyinin daha kolay iyileşmesi ve koruyucu olması amacı ile birkaç gün için göze şeffaf ve numarasız kontakt lens takılır. İyi görmeyi kazanma süreci LASIK’e göre daha uzun olup 3-4 hafta kadar sürebilir. Operasyon sonrası yaklaşık 2–4 gün ağrılı ve rahatsız edici geçer, nedeni ise epitel iyileşmesinin bu sürede tamamlanmasıdır.
PRK  kimlere uygulanır?
PRK ve lasek genellikle kornea kalınlığı lasik tedavisi için yeterli olmayan gözlerde uygulanır. Bu hasta grubunda da gözlük numaralarında ilerlemenin durmuş olması ve hastaların 18 yaşını doldurmuş olmaları önemlidir. Miyop , astigmat  ve hipermetrop tedavisi için uygulanan lazer tedavilerinde  ihtiyaç duyulan kornea dokusu kalınlığı kırma kusurunun derecesine göre değişkenlik gösterir. Kornea kalınlığı 500 mikronun altında olan kişilere genellikle lasik uygulanmaz ve yapılacak düzeltmenin miktarına göre korneası ince olan bu kişilere PRK tedavisi uygulanabilir.


PTK Nedir ? Niçin Uygulanır

Korneada (saydam tabakada) geçirilmiş enfeksiyonlara, kazalara vb. bağlı izler ya da lekeler varsa bunlar Excimer laserle silinebilir ve kişinin daha net görmesi sağlanabilir. Bu işleme PhotoTherapeutic Keratectomy (PTK) adı verilir. PTK kısaltmasının anlamı ışıkla (laserle) korneadan tedavi amaçlı doku çıkarılması anlamına gelir. Çok hassas ve yara izi bırakmayan bir girişim olması sayesinde bu tür şikayetleri olan kişiler için kornea nakline gerek kalmadan tedaviyi olası kılar.
PTK’nın uygulandığı durumlar
*Göz yaralanmaları
*Geçirilmiş kornea enfesiyonları (korneanın mikrop kapması)
*Distrofi denen kalıtsal kornea hastalıkları
*Tekrarlayıcı epitel erozyon sendromu (korneada bir kez yaralanma sonucu açılan yaraların, daha sonra sık sık kendiliğinden açılması)
*Pterjiyum (göze et yürümesi) ameliyatı sonrası gözde kalan kornea lekesi
*Kornea yüzey düzensizlikleri (örn. Salzman nodülü)

Selektif Lazer Trabeküloplasti (SLT) Nedir ?

Selektif Lazer Trabeküloplasti (SLT), açık açılı glokom hastalığında göz içi basıncını düşürmekte kullanılan yeni geliştirilmiş bir lazer tedavi yöntemidir. SLT ile düşük dozda lazer enerjisi tıkalı kanalcıklara gönderilerek pigment (melanin) içeren hücreleri tahrip edilerek, yok olmaları sağlanır. Böylece tıkalı kanalcıklar açılarak, göz içinden dışına sıvı akışı normalleştirilir ve göz içi basıncı normal seviyesine düşer. Bu işlem yapılırken kanalcıklar etrafındaki pigment içermeyen hücreler laser enerjisinden hiçbir zarar görmez. Bunun içinde yanetkisi yok denecek kadar azdır ve birden fazla sefer uygulanabilir. Yapılan araştırmalar da hastaların % 80-95 inde göz içi basıncını %25-35 oranında düşürebildiği gösterilmiş, çok düşük komplikasyon oranları bildirilmiştir. Diğer tedavi yöntemlerinden hiçbirine cevap vermeyen glokom hastalarında bile hayli etkin bir tedavi sağlar.
SLT  NASIL ETKİ EDİYOR ?
SLT ile düşük dozda laser enerjisi tıkalı kanalcıkların içine gönderilerek pigment içeren hücreleri tahrip ederek yok olmasını sağlar. Böylece tıkalı kanalcıklarda sıvı akışı normalleşir ve göz içi basıncı normal seviyesine düşer. Hasarlı dokuya bu işlem yapılırken pigment içermeyen hücreler laser enerjisinden hiçbir zarar görmez.
SLT NASIL YAPILIR?
-SLT tedavisi poliklinik şartlarında, muayene odasında yapılır. Herhangi bir ameliyat koşulu gerektirmez.. Tedaviye başlamadan önce anestetik bir damla ile göz uyuşturulur. Sonra özel bir mikroskop kullanılarak lazer tedavisine başlanır. İşlem birkaç dakikada biter ve hasta herhangi bir ağrı veya acı duymaz.
- Hastanede yatmak, günlük aktiviteleri kısıtlamak gerekmez.
- Bir kaç günde göz tansiyonu belirgin şekilde düşer. Belli süre ilaç kullanmak gerekebilir. Bu arada hastanın hekim kontrollerini aksatmaması gerekir.
-SLT tedavisi göz tansiyonuna bağlı oluşan görme kaybını geri getirememektedir. Hastanın mevcut görme derecesinin korunmasına yönelik bir tedavi girişimidir.

RETİNA DEKOLMANI TEDAVİSİ (ARGON LAZER)

İçinden elektrik geçirilen tüpte argon gazı bulunmaktadır. 488-514 nm dalga boyunda yeşil veya mavi-yeşil bir ışık oluşturur. Gözdeki renkli dokular tarafından tutulur ve pıhtılaştırıcı etkisi vardır.
Argon lazerin en sık kullanıldığı dokulardan biri sinir tabakasıdır. Sinir tabakasındaki yırtıklar, delikler, şeker hastalığına bağlı kanamalar, belli hastalıklarda ortaya çıkan anormal damarlar ve sızıntıya yol açan damarlar argon lazer ile tedavi edilebilir.
Önemli bir körlük nedeni olan göz tansiyonunun belli formlarında göz içi sıvısının gözü terk ettiği bölgeye veya renkli tabakaya argon lazer uygulanarak tedavi yapılabilir. Siklofotokoagulasyon denilen yöntemle göz içi sıvısının üretimi azaltılabilir. Glokom cerrahisinden sonra ortaya çıkan bazı sorunların tedavisinde ve glokom cerrahisinde kullanılan dikişlerin kesilmesi amacıyla argon lazer kullanılabilir.

RETİNA DEKOLMANI TEDAVİSİ (ARGON LAZER)
Yırtık veya delikler, retinada dekolmanı gelişmemişse argon lazerle tedavi edilirler. İleride yırtık oluşturabilecek bazı ince ve yapısı bozulmuş sahalar lazer ile kontrol altına alınabilir.
Argon lazerle yırtık ve dejenere saha tamiri ağrısız bir işlemdir. Bir damla ile göz uyuşturulur. Daha sonra mercekler yardımıyla hasta oturur durumdayken, muayene mikroskobuyla yırtık, delik ve dejenere sahaların etrafı 2-3 sıra lazer ile çepeçevre kapatılır. Argon lazer uygulandığı bölgede bir yanık oluşturarak, retina sinir tabakasını altındaki pigment tabakasına yapıştırır ve böylece içinden sıvı sızması önlenir. Lazer tedavisi o an problemli olan bölge için yapılmış olur. Günün birinde aynı gözün başka bir bölgesinde de yırtıklar oluşursa yine göz içi dekolman tehlikesiyle karşılaşabilir. Bu yüzden retinasında problem çıkmış hastalar periodik göz dibi muayenesinden geçirilirler. Retina dekolmanı gelişen hastalarda tek tedavi cerrahi müdahaledir.

Retina yırtıklarında dekolman gelişmemişse argon lazer kullanılır. Yırtığın çevresi ağrısız bir işlemle onarılır. Göz damla ile uyuşturulur. Daha sonra mercekler yardımıyla hasta oturur durumdayken, muayene mikroskobuyla yırtık, delik ve hasarlı alanın etrafı 2-3 sıra lazer ile çepeçevre kapatılır.
Argon lazer uygulandığı bölgede bir yanık oluşturarak, retina sinir tabakasını altındaki pigment tabakasına yapıştırır ve böylece yırtığın çevresine sıvı sızıp retinanın yerinden ayrılması önlenir.
Argon Laser Tedavisi
Argon laser tedavisi için hasta, normal muayene koltuğuna oturtulur. Hastanın uyutulması ya da iğne yapılması gerekmez. laser ışığı ile anormal damarlara kaynak yapılır. Tedavi birkaç seansta tamamlanır ve her bir seans 10–15 dakika sürer. 

YAG Lazer Nedi ?

1064 nm dalga boyuna sahip bu lazer ilk olarak 1980 yılında katarakt cerrahisi sonrası oluşan arka kapsül kesafetinin giderilmesi için gündeme gelmiştir. Daha sonraları değişik şekillerde ön kapsül üzerinde de uygulamalar yapılmıştır.
Bu lazerin kesici etkisinden bazı glokom hastalarının tedavisinde istifade edilmektedir. Açı kapanması glokomu tipinde renkli tabaka üzerine yapılacak atımlarla oluşturulacak delik göz içi basıncının düşmesini sağlamaktadır. Bazı glokom tiplerinde renkli tabakanın inceltilmesi amacıyla da kullanılabilir. İleri glokom tiplerinde Nd-YAG lazer ile göz içi sıvısı üretimi azaltılabilir. Glokom cerrahisinde başarısızlığa yol açan bazı durumların tedavisinde Nd-YAG lazer tercih edilerek hasta ikinci bir cerrahiden kurtarılabilir. Nd-YAG lazer, özel filtreler ile 532 nm dalga boyuna düşürülüp trabeküloplasti denilen glokom tedavi yönteminde kullanılabilir.

İlasik Nedir Intralasik Nedir ? Kişiye özel Tedavi Lasık Wavefront

İlasik, günümüzün en yenilikçi lazer teknolojisi  INTRALASE (Bıçaksız Lazer)™  ve ileri kişiye özel tedavi wavefront'un (Advanced CustomVue™) kombinasyonudur. iLASIK tamamen size özeldir. Her şey sizin kişisel görüş kalitenizi temel alarak yapılmaktadır.
İlasik yönteminde kullanılan teknoloji son derece güvenilirdir. NASA ve Amerikan Ordusu, astronot ve hava kuvvetleri pilotlarının iLASİK tedavisi olabilmesi için onay vermiştir. Bu onay iLASIK yönteminin astronot ve pilot gibi mesleki olarak olağanüstü doğa koşullarına maruz kalan, çok güçlü ve özel görme kabiliyetine sahip olması gereken kişilerde dahi en iyi sonucu verdiğini göstermektedir.
İntraLASIK Yönteminin Aşamaları
1. Basamak : Gözün en ön kısmında yer alan ve kornea adı verdiğimiz saydam saat camı şeklinde olan ve adeta kuvvetli bir mercek görevi gören yaklaşık 550 mikron kalınlığındaki ince dokudan, oldukça dikkatli bir kesim yaparak ince bir tabaka ( korneal flep ) kaldırılır. 
 
2. Basamak : Kaldırılmış olan korneal flep korunarak altta geri kalan kornea yüzeyine bilgisayar kontrollü excimer laser uygulanır.
iLASIK Uygulamasının Avantajları
iLASIK uygulaması, lazer teknolojisindeki en son gelişmeleri verimli bir şekilde bir araya getiren tedavi şeklidir. Sadece sizin göz yapınıza özel tasarlanan tedavi süreci ile iLASIK’ in başarısı kesindir. iLASIK, günümüzün en yenilikçi lazer teknolojisi INTRALASE™ ve ileri kişiye özel tedavinin (Advanced CustomVue™) kombinasyonudur. iLASIK tamamen size özeldir. Her şey sizin kişisel görüş kalitenizi temel alarak yapılmaktadır.
En iyi görüşü elde etmek için; iLASIK Teknolojisi: her aşamada yenilikler sunmaktadır.

Lasik Nedir ? Sonuçları Nasıl Kimler Olabilir

LASİK, Refraktif cerrahide bütün dünyada en yaygın uygulanan yöntemdir. İlk olarak 1989’da Yunanistan’da Prof. Dr. Pallikaris  tarafından yapılmıştır.  Tüm dünyada lazer tedavilerinde en yaygın uygulanan yöntem “LASIK” dir.  Yöntem, korneanın üst yüzeyinde ince bir tabakanın kesilerek kapakçık şeklinde açılması ve ortaya çıkan kornea yüzeyinde excimer lazer ile göz derecelerinin düzletilmesi prensibine dayanır.
Lasik tekniği tamamen ağrısız ve çok kısa süre alan bir yöntemdir, uygulanan anestezi şekli göze damlatılan damla anestezisidir ve ameliyatta herhangi bir iğne veya dikiş işlemi yoktur.
Lasik Ameliyatı
Damla ile göz uyuşturulduktan ve göz kapakları ilaçla temizlendikten sonra kapakları açık tutmak ve kontrolsüz kırpmayı engellemek için bir ekartör konur.Ardından gözü sabitlemek ve düzgün bir kesi yapmak için özel bir halka ile vakum yapılır.Bu esnada hafif bir baskı hissedilir ve görüntü birkaç saniye için kaybolur.100-130 mikron kalınlığında bir tabaka kaldırılır ve 1 dakikadan az süren lazer uygulanır.Bu esnada hasta tam karşısındaki bir ışığa bakmalıdır.Herhangi yanlış bir harekette merkeze kilitlenmiş olan lazer otomatik olarak durur ve ancak tekrar ışığa doğru bakınca harekete geçer.Lazer bittikten sonra kesilen ön yüzey yerine yerleştirilir.Bu tabaka negatif basınçla yatağına kendi kendine yapışır.
Ameliyat Sonrası

Müdaheleden hemen sonra görme bulanıktır.Miyoplarda aynı akşam çok düzelen görme ertesi gün hemen hemen normale çıkmıştır.Bazı gözlerin en iyi haline gelmesi birkaç hafta alabilir. Hipermetropların yakın görmesi aynı akşam düzelmekle birlikte uzak görme önce miyoplaşma nedeniyle bozuk olabilip ilk 1-2 ay dalgalanmalar gösterdikten sonra dengeye oturur.

Cinescan A/B Göz Ultrascan A scan B scan

Cinescan cihazı gerçek zamanlı görüntü sağlayan analog ultrason cihazıdır.
Standardize edilmiş A probuyla birlikte mükemmel bir görüntü oluşumu ve başarılı bir teşhis imkanı sağlar.
Standardize prob tüm katarakt çeşitlerine uyum gösteren ölçüm metodlarını bünyesinde barındırır.
Cinescan cihazı, A Scan ölçüm yaparken inanılmaz hassasiyette sonuçlar oluşturmaktadır.
1664 noktadan ölçüm yaparak geleneksel A Scan cihazlarından 3 kat fazla noktadan tarama yapar.

İndirekt oftalmoskoplar

Alm. Augenspiegel (m), Ophthalmoskop (n), Fr. Ophtalmoscope (m), İng. Cophthalmoscope. Göz küresinin, funduz (göz dibi) denilen iç kısmını muâyene için kullanılan âlet. 1850’de Van Helmholtz tarafından geliştirilen oftalmoskop, bugün her pratisyen hekimin kullandığı lüzumlu bir âlettir. Oftalmoskop, bir ışık kaynağı, merkezinde deliği olan bir içbükey küresel ayna ve çeşitli merceklerden meydana gelir. Bu mercekler, aynanın merkezindeki deliğe uyarlar ve dönen bir diskin etrafına yerleştirilmişlerdir, kolayca çevrilebilirler.
Işık kaynağı kendinden olan modern oftalmoskoplar, göz dibinde geniş bir aydınlatma ve gözleme sahası sağlarlar. Elektrik oftalmoskoplardan önce, yansıtmalı oftalmoskoplar kullanılmaktaydı. Bu metodda, hastanın başının arkasındaki ışık kaynağından gelen ışık, açılı bir ayna vâsıtasıyla gözbebeğine yansıtılarak göz dibi incelenmekteydi. Mevcut oftalmoskopların birbirine yardımcı olan iki çeşidi vardır: Direkt ve indirekt oftalmoskop.

Bunlarda +13 ile +30 diyoptrilik konveks bir mercek kullanılır. Bu mercek, hastanın gözünün 3-5 cm önünde tutulup, gözün iç kısmından yansıyan ışınları mercek ve muâyene eden göz arasında, gerçek ve ters bir hayal elde etmek üzere odaklamaya yarar. İndirekt oftalmoskopi için daha şiddetli bir ışık kaynağına ihtiyaç vardır. Başa monte edilebilen yüksek ışık kaynağının geliştirilmesi, bu tekniğe çok faydalı olmuştur. Yeni geliştirilen binoküler indirekt oftalmoskoplar sâyesinde, aynı kişiyi iki kişinin gözlemesi ve aynı anda bakmaları mümkün olmaktadır.

Tonometri Nedir ?

Gözün ön ve arka odalarını dolduran saydam sıvı ışığı suyla yaklaşık aynı ölçüde kırar. Saydam sıvı, her gün belli bir miktarda üretilerek göziçindeki odacıklara verilir ve sonra bazı özel kanallardan geçerek göziçi dolaşımından uzaklaştırılır; böylece dolaşımdaki miktarı ve basıncı hep aynı kalır. Saydam sıvının görevi bir yandan göz merceğinin beslenmesini ve ışığın kırılmasını, bir yandan da basıncın değişmemesiyle göziçindeki çeşitli yapıların yerinde kalmasını sağlamaktır. Normal göziçi basıncı, 20 mm Hg (mm cıva basıncı) kadardır.
 
Non Kontakt Tonometre
 Reichert 7CR Otomatik Non Kontakt Tonometre – Corneal Response Technology cihazı diğer tüm tonometre metodlarından farklı olarak, kornea biyomekanik etkilerinden arındırılmış kornea kalınlığından bağımsız gerçek göz içi basıncını IOPcc’yi göz hekimlerine sunmaktadır. Reichert 7CR Goldman korela göz içi basıncı IOPg ve IOPcc’yi aynı ekranda değerlendirmenize imkan sağlamaktadır.

Perimetri Nedir ? Görme Alanı Testi

Görüş alanını değerlendirme yöntemidir. Kişinin 'ne kadar gördüğünü ölçer. Hastanın başı bir ekranın önüne yerleştirilir. Ekranda çeşitli ışıklı sinyaller belirir ve hasta her gördüğü sinyali bir butona basarak kaydeder. Herhangi bir hastalık, örneğin glokom gibi ciddi bir göz rahatsızlığı söz konusu olduğunda, hasta bütün sinyalleri alamaz. Özellikle de gözlerin iki yanma gelen sinyalleri algılayamaz.
Glokomda kullanılan modern fonksiyonel testler arasında otomatik perimetri altın standart olarak kabul edilmektedir. Otomatik perimetride yaşanan en büyük sorunlardan biri gangliyon hücrelerinin %25-50 si kaybolmadan önce sıklıkla bir anormallik göstermemesidir. Selektif perimetri, erken glokomatöz fonksiyonlara olan sensitiviteyi artırmak amacıyla tasarlanmıştır ve farklı tipte gangliyon hücre alt gruplarının fonksiyonel özelliklerini değerlendirir.

Pakimetri Nedir ?

Pakimetri, gözün önündeki kornea dediğimiz saydam tabakanın kalınlığının ölçülmesidir. Kornea kalınlığının belirlenmesi klinikte en çok lazerle gözlükten kurtulmak isteyenler açısından önem arz eder. Bunun dışında tanısal amaçlı olarak da kornea kalınlığının ölçümü yapılabilir. 
Check-up'ta kornea kalınlığının ölçümü en çok göz içi basıncı yüksekliği olanlarda mana ifade eder. Göz içi basınç yüksekliği herhangi bir görme bozukluğu meydana getirmiyorsa, görme alanında bozukluk yapmıyorsa, göz sinirinde hasar meydana getirmiyorsa glokom hastalığı var dememiz zorlaşır. Bu durumdaki hastalar yakın takibe alınır ya da bazı doktorlar tedavi vermeyi uygun görürler. Glokom hastalığı olmadığı halde böyle bir tedavinin başlanması hastaya hem ekonomik külfet hem de psikolojik sıkıntı getirir. Son zamanlarda yapılan çalışmalarda kornea kalınlığının fazla olduğu kişilerde göziçi basıncının yüksek ölçülebildiği vurgulanmaktadır. Kornea kalınlık ölçümü şüpheli hastalarda glokom tanısından uzaklaştırabileceği gibi önceden yanlış glokom tanısı almış kişilerin de ortaya çıkarılmasını sağlar

Plus-Optix Çoçuk Göz Ölçüm Chazı

Çocuk Oftalmolojisi Birimi’nde şaşılık başta olmak üzere göz tembelliği ve doğuştan katarakt gibi hastalıkları bulunan çocukların tedavi ve tetkikleri yapılabiliyor. Özellikle 7 yaşına kadar tedavisi mümkün olabilen göz tembelliği için Pediyatrik Refraktometre cihazı sayesinde küçük yaşlardan itibaren göz bozukluğu olup olmadığı birkaç dakika içinde anlaşılabiliyor. Ayrıca Konjenital Katarakt adı verilen doğuştan kataraktı bulunan çocuklar, hastane bünyesinde başarı ile ameliyat edilebiliyor. 
 

Göz Tembelliği  Nedir

AMBLİYOPİ(Göz Tembelliği) ;  Gözdeki refraksiyon kusuru nedeniyle  gözün bulanık görmesi  ve görüntünün beyine tam olarak iletilememesi sonucunda beyindeki  görme merkezinin gelişememesi olarak tanımlanabilir. Gözde kayma, katarakt, göz kapağı düşüklüğü ve nistagmus adı verilen göz titremesi göz tembelliğinin diğer nedenleridir. Göz tembelliğinde genellikle bir göz etkilenirken nadiren de her iki göz etkilenebilir.